Diyarbakır Barosu HSK’ye Başvurdu: Savcı Hakan Arslan’ın Kemiklerini Torba İçerisinde Verdi
Diyarbakır Barosu, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2 Aralık 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında hayatını yitiren Hakan Arslan’ın kemiklerinin 7 yılın akabinde bir torba içinde babası Ali İstek Aslan’a teslim eden savcı hakkında Hakim ve Savcılar Kurulu’na (HSK) başvurdu. Baro, Arslan’ın kemiklerini bu halde babasına veren yetkililer hakkında “görevi berbata kullanma” ve “kişi anısına saygısızlık etme” cürümlerinden soruşturma başlatılmasını istedi.
Aile hayatına hürmet, insan onuruna yakışan tavır olmalı
Yeni Hayat Gazetesi’nin haberine nazaran, Müracaat dilekçesinde, Arslan’ın kemiklerinin bir torba içinde babasına teslim ettiği hatırlatılarak, AİHM içtihat hukukunda, gömülme hakkının ve kişi anısına hürmetin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 8. Unsuru kapsamında aile hayatına hürmet hakkı kapsamında olduğunu belirtildiği vurgulandı. Herkesin onurlu bir halde gömülme hakkına işaret edilen müracaatta, şunlar kaydedildi: “Herkesin, ailesinin geleneklerine uygun olarak, onurlu bir formda gömülme, akrabası olan yahut kendisine çok yakın olan bir kişiyi defnetme, ahlaki misyonlarını yerine getirme fırsatına sahip olma ve insan niteliğini gösterme, son seyahatine uğurlama, kederlenme, matem tutma ve ölüyü anma hakkı ile toplum ve devlet tarafından nasıl görülürse görülsün, bütün medeniyetlerde kutsal bir bedeli ve hatıra sembolü olan bir mezara sahip olma hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle devletin, güvenlik güçlerinin ve lokal mahkemelerin, münasebeti ne olursa olsun, insan onuruna yakışır halde gömülme ve insanların yakınlarını gömebilme hakkını gözeterek yaklaşması gerekir.”
Cenazenin teslim formu hukuka aykırı
Arslan’ın cenazesinin babasına kutu içinde teslim edildiği belirtilen müracaatta, “İnsancıl hukuk kapsamında, cenazenin teslimi ve gömülmesinin insani ölçütler gözetilerek gerçekleştirilmesi elzemdir. Fakat baba Ali İstek Aslan kutu içerisinde cenazenin teslim edilmesi hukuken ve vicdanen gerçek değildir” sözlerine yer verildi.
İnsancıl hukuk normları, toplumsal, kültürel ve inançsal bedeller gereği kutu içerisinde cenazenin adliyede teslim edilmesi, kabul edilemez olup sorumlular hakkında soruşturmanın açılması gerektiği vurgulanan müracaatta, “Cenazeye yönelik yapılan bu muamele, azap ve makûs muamele cürmünü oluşturmaktadır. Bu durum, ölüye, anısına, cenazeye saygıyı ve gömülme hakkını ihlal etmiştir” diye kaydedildi.
Başvuruda, cenazenin kutu içerisinde adliyede aileye teslim edilmesi, azap, insanlık dışı ve makus muamelede bulunulması, ulusal ve memleketler arası mevzuat kararları yeterince cenazenin yoluna uygun teslim edilmemesi nedeniyle kelam konusu kamu vazifelilerinin “görevi berbata kullanma” hatası işledikleri belirtildi.
